Afrika. Bir ucu bolluk bir ucu yokluk. Literatürde “Resource Curse” deniyor buna yani “Kaynak Laneti” (Doğal kaynakları bol olan ülkelerin, daha az doğal kaynaklara sahip ülkelerden daha az ekonomik büyüme, daha az demokrasi ve daha kötü kalkınma sonuçlarına sahip olma eğilimi).

Atlas Okyanusu kıyısındaki şirin ve fakir bir yurt Gine. Batı Afrika’daki Frankofon ülkelerden biri olup, 1958 yılında Fransa’nın ya tam bağımlı olacaksınız ya da kendi başınızın çaresine bakacaksınız seçeneğini sununca, o dönemki lideri Ahmed Sékou Touré “varlık içerisinde köle olacağıma, yoksulluk içerisinde özgür olurum” der ve sömürgeler içinde Gine bağımsızlığını ilan eden ilk ülke olur.

Bölgede bağımsızlıklar ilan edildikten sonra İngilizler ticaret ve siyaseti artık yerlileşmiş Hint nüfusuna, Fransızlar ise Lübnanlılara bırakmışlar, birçok önemli imtiyaza sahip olarak geri çekilmişler ve uzaktan yönetmeyi tercih ediyorlar.

Son 10-15 yılda ise tüm Afrika ülkelerinde yoğun bir şekilde Çin firmaları baş göstermekte. Özellikle inşaat, enerji yatırımları alanında büyük projeleri alıyorlar. Çin devletinin izlediği politika gereği, fakir Afrika ülkelerine büyük krediler akıtıyor, karşılığında projeler alıyor ve sektörel kooperatifler tarafından kurulan depo ve mağazalardan “Made in China” ürünler satıyorlar.

Afrika’da başarının lokalize olabilmekten geçtiği bir gerçek. Sizi kendileri üzerinden hızlı para kazanacak ve çekip gidecek diye görmeleri yaptığınız işin sıhhatine zarar verecektir.

Genel olarak Afrikalılar, özelde Gine’liler Avrupalılara (beyaz adam) karşı oldukça önyargılı, Türkleri ise hem yaptıkları projelerin kalitesi, iş disiplini ve biraz da dini saiklerle sempati duyuyor ve tabir-i caizse BEYAZ sınıfına sokmuyor, MELEZ olarak değerlendiriliyor.

Çinliler ise kendilerine herhangi bir önyargı olmamasına rağmen yaptıkları işlerin kalitesi kötü olduğundan, devamında daha masraflı bir hale geldiğinden dolayı ticari anlamda puan kayıpları yaşamaktalar.

Gine notları ise şu şekilde:

* Genelde karıştırılabiliyor, Dünyada 4 Gine var. 3 ü Batı Afrika’da: Gine Bissau, Ekvatoryal Gine, Gine Cumhuriyeti (eski adı Fransız Ginesi), bir de dünyanın öbür ucundaki Papua Yeni Gine.

* Yaklaşık 13 milyon nüfusu olan ve Türkiye’nin yüzölçümünün 1/3 ü kadar olan ülkenin başkenti Konakri’dir.

* Resmi Dil Fransızca olmasına rağmen hem İngilizce hem de yerel diller yaygın bir şekilde konuşulmaktadır.

* Kişi başına düşen GSMH 900$-1000$ mertebesinde. Hem bölgesinin hem de dünyanın en fakir ülkelerinden biri.

* Türk müteahhitlik firmaları Afrika genelinde 1400 proje gerçekleştirirken, Gine’de ise sadece 10 proje hakedişi yapılmış. Ciddi bir orantısızlık var. Ayrıca ihracat rasyosuna baktığımızda Türkiye’nin Gine’ye ihracatı 2017 yılı 35 milyon USD, ithalatı ise 17 milyon USD, yani yarısı. Bu da ayrı bir tezat teşkil ediyor. Türkiye sanayi altyapısı ve üretim gücüyle belki 50-60 sene ötesinde olduğu bir ülkenin en az 8-10 katı mal ve hizmet ihracatı yapmalıdır kanımca. Tüm dış ticaret paydaşlarının gayretlerini arttırması ve bu pazarlarda nasıl varolabileceğimizi planlamaları gerekmektedir.

* Oldukça genç bir nüfusa sahip, 18 yaş ortalamaları var, bu aynı zamanda erken ölümleri ve sağlık imkanlarının, temiz suyun eksikliğine işaret ediyor, ortalama yaşam süresi 60-61.

* Niteliksiz işgücü aylık 80-120 euro arasında. Bu rakam görev tanımı değiştiğinde 500-600 euroları bulabiliyor. Nüfusun 66% sı tarım 7% i ise sanayi sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Bir tarım toplumu diyebiliriz. Kaliteli iş gücü gerektirmeyen, ucuz iş gücüne rahat ulaşabileceğiniz bir adres.

* Türk yatırımcılar için pazarda herhangi bir rakibin bulunmaması, Türklere karşı duyulan sempati pazardaki avantajlarımızdan.

* 1975 yılında kurulmuş olan Batı Afrika Ekonomik Topluluğu-ECOWAS üyesi 12 ülkeden biri, bu sayede 300 milyonluk bir pazar büyüklüğüne daha rahat erişme imkanı var. Her ne kadar ekonomik bir topluluktan ziyade siyasi ve askeri işbirlikleri daha baskın olsa da.

* Maden, tarım ve su kaynakları bakımından Batı Afrika’nın en zengin ülkelerinden biri konumunda. İklim koşulları, toprağın yapısı ve su kaynakları tarımsal üretim için elverişli olsa da katma değeri olan tarımsal ürünlerin üretimi çok az seviyede. Ekilebilir arazilerin 20% civarı kullanılmakta olup, ekonomide ağırlığı olan bir numaralı sektör tarım olmasına rağmen hemen hemen her şeyi olduğu gibi sebze meyvenin de ithalatını yapıyorlar. Tarımın lojistiği, yol olmayışı veya kondisyonunun kötü olması, su hatlarının yetersizliği, soğuk hava zincirlerinin olmayışı en büyük handikaplar olarak göze çarpmakla beraber Alpha Konde yönetimindeki hükumet en çok ihtiyaç duydukları bir kısım tarım ürününü (başta pirinç) dışarıya bağımlı kalmayacak şekilde üretim hedef planına almıştır.

* Madencilik: Aluminyumun hammaddesi olan boksitin dünya rezervlerinin neredeyse yarısının Gine’de olduğu söyleniyor. Ayrıca 20 milyar tonluk bir demir rezervi ve ciddi miktarda altın rezervleri var. 100-150 yıllık rezervler kısaca. Bu madenleri başta Amerikalı ve Çinli firmalar çıkarıyor. Gine’nin yaptığı en büyük ihracat kalemi Boksit, elmas ve Altın , en büyük müşterisi ise Çin (ihracatın 86%i). Maalesef bu madenleri ülkede işleyecek altyapıları olmadığından ve bitmek bilmeyen siyasi belirsizliklerden dolayı yatırımlar gecikiyor ve olası avantajlardan yararlanamıyorlar. Boksitin tonu 35 dolar iken Alumina veya filmaşinin ton fiyatı oldukça yüksektir.

* Enerji Altyapısındaki yetersizlik: Ülkede yeterli miktarda enerji üretim santralleri yok, elektrik maliyetleri çok yüksek. Bir hanenin aylık elektrik masrafı 500-600 usd civarında. Birçok evde zaten elektrik yok, Dolayısıyla buzdolabı, klima vs de bulunmuyor. Belki toplumun 60% kadarı bu şekilde yaşıyor. Sanayi üretimi için en önemli girdi olan elektriğin sıklıkla kesiliyor olması, verimli bir üretimi zorlaştırıyor. Türk yatırımcılarımızdan enerji dönüşüm santralleri kuran firmalarımız mevcut. Bölgenin su bakımından en zengin ülkesi olan Gine’de bir çok yol, baraj, altyapı, üstyapı ve hidroelektrik santral projesi var yatırımcıları bekleyen. Afrika’nın peyderpey refahının artmasıyla birlikte artan enerji taleplerini karşılayabilmek için 100 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacından bahsediliyor.

* Ülkenin refah seviyesini artırmadan alım gücü de yükselmeyeceğinden dolayı en büyük öncelik YOL, ENERJİ ve TARIM’a verilmektedir.

* Okuma yazma oranı çok düşük, yaklaşık 30-40%. Üretim veya projeler için nitelikli eleman bulmak zor. Madencilik sektörü gelişmiş olduğundan dolayı tecrübeli operatör ise kolay bulunabiliyor makul rakamlarla.

* Ülke ithalata dayalı olduğundan dolayı her ürünü istediğiniz an istediğiniz yerde bulmak çok mümkün değil. Bir benzin istasyonunda “benzin kalmadı yarın gelin” i duyabilirsiniz. Dolayısıyla en basit ürünlerde bile buradaki maliyetlerinin 8-10 katı fiyatları görüyorsunuz.

* Gine’liyle konsinye ticaret yapmanız halinde konteynerın Türkiyeden çıkması, varması, çekimi derken 2 ay, 1 ay da ithalatçının malı toptancılara satması desek 3 ay içinde ödemenizi alabileceğinizi varsayarsak, yılda 4 kez maksimum mal göndermiş olacaksınız. Bunun yerine pazarı yerinde inceleyip ve mümkünse en az 4-5 defa gelip, ürün gruplarınızın veya muhtemel projelerin analizlerini yapmalısınız, akabinde depo ve mağaza açılması avantaj sağlayabilir, 3 aylık süreyi orta-uzun vadede 1 aylara kadar düşürebilirsiniz.

* 1TL: 1400 Gine Frankı (GNF), 1USD: 9600 Gine Frankı (GNF)

* Dış ticaret madencilik ihracatından dolayı az da olsa fazla vermektedir. Eğer başlangıç sanayileri, montaj üretim fabrikaları oluşursa farkın pozitif büyümesi muhtemeldir.

* Gine’nin Türkiye’den inşaat malzemeleri, ocak ekipmanları, elektrik malzemeleri,tekstil almakla birlikte her alanda mal satılabilecek bir pazar olduğunu belirtmekte fayda var.

* Kaynak bolluğu yaşayan bu tarz Afrika ülkeleriyle özellikle Merkez bankaları teyitli Devletlerarası BARTER modellemelerinin yapılması her iki ülke adına da verimli olacaktır.

* Ekilebilecek tarım arazileri bol olduğundan dolayı, arsalar devletten veya şahıslardan uzun süreli kontratlarla makul rakamlardan kiralanıp işletilebilmektedir. Türk yatırımcıların önemle üzerinde durmasında fayda görüyorum.

* Aynı şekilde konut ihtiyaçları da tarımdakine benzer yöntemle arazi kirala-yap-konut kirala modeliyle Afrika’da çok yaygın, değerlendirilebilir.

* Teknik bakım servisleri ülkede büyük eksiklik. Takım kurup eğitimler verilip servis işi yapılabilir.

* Türk yemeklerini seviyorlar. 4-5 Türk lokantası da mevcut.

* Gine’de firma kurulması halinde mutlaka iyi bir avukat, iyi bir tercüman ve iyi bir muhasebeci yanınızda bulunmak zorunda.

* Gineliler pazarlığı çok seviyorlar, bizi Çin ile kıyaslıyorlar. Bu imaj yavaş yavaş Türk malının Avrupa malı kalitesinde ve dahi ötesinde olduğu şeklinde güncelleniyor.

* Vergileri ağır olmasından kaynaklı kayıt dışı ekonomi, bildiğimiz GSMH’nın 2 katı kadar olarak tahmin ediliyor.

* Bankacılık ve para transferlerinde problem yaşanmıyor.

* Radyo ve TV reklamları çok etkili. Sendikaları çok güçlü.

* Soğuk hava depoları, konut ihtiyacı, limanların ıslahı (ki bir Türk firmamız şu anda liman işletmektedir.) çok elzemdir.

* Ülkede bildiğimiz anlamda turizm ve tesisler yok. Altyapı problemlerinin çözülmesiyle birlikte gelişecektir. Tersine Gine’li zengin işadamları Türkiye’de Antalya’yı çok beğenmekteler. Bilhassa sağlık turizmi Gine ve diğer Afrika ülkelerine pazarlanabilir.

* Balık ticareti yapan firmalarımız için Gine, Afrika’daki potansiyel merkezlerden biri. Deniz taşıtı kiralayıp , soğuk hava deposu kurmak ve sonrasında balık işleme tesisi kurulması gayet anlamlı bir yatırım olabilir.

* Afrikalı özet olarak “herşeyi ithal etmekten sıkıldı” diyebiliriz. Türkiye gibi gizli ajandası olamayan dost ülkenin “beraber üretelim, beraber satalım, beraber paylaşalım” modeli onlara daha samimi geliyor. Ayrıca sayın Cumhurbaşkanımızın, Gine Cumhurbaşkanı ile şahsi dostluğunun da ticarete yansımalarının beklenmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla Afrika için gereken önemi göstermemiz halinde geç olmadığını düşünüyorum.

Türk girişimciler için özellikle Büyükelçiliğimiz her türlü desteği vermektedir. İş yapmadan danışılması olası sıkıntıların önüne geçecektir.

 

Haber Bülteni

Gelişmelerden haberdar olun.